30 Aralık 2014 Salı

Storm is coming...



Ben de patronculuk oynar mıyım bir gün?

Hayat, ölüm, varlık, yokluk, gönül, ruh, renk, seda, mana,  kelime,  an ... bana maddi alemde zerre faydası olmadığı halde fikrime kilometre taşı edip gecelerce düşündüğüm şeylerin yerini, normal insanlar gibi para denilen o kıymetli şeyle, şan şöhret, başarı denilen hayat amaçlarıyla değiştirebilir miyim?

Bir gün ben de hayatta en hakiki gerçeğin insan değil, insanın yarattığı ve eninde sonunda dişlileri arasında son bulduğu çarkların hiç durmadan öğütmesi olduğunu nihayet idrak edebilir, şu anda yaşadığım bu hudutsuz huzursuzluğu doğada bulunan değerli elementin vereceği çil çil huzurla doldurabilir miyim?

Ben de bir gün kimsenin kıymet vermediği üç beş modası geçmiş prensibi ast üst rütbeleriyle, emretmenin hazzıyla değiş tokuş etmeyi becerebilir miyim?

Ben de bir gün ruhum yerine  nihayet aklımla düşünmeyi becerebilir miyim?

Kim bilir?

Rabbim bilir.