14 Temmuz 2015 Salı

Karanlıkta Koşanlar



Hakkında yazmak istediğim ilk konu eski bir dizi. 

2001’de TRT’de yayınlanan dizinin adı Karanlıkta Koşanlar. Senaryo Uğur Yücel ve Ahmet Ümit’e ait. Yönetmen koltuğunda Uğur Yücel var.  Başrollerde ise  (yine :) ) Uğur Yücel, Haluk Bilginer, Köksal Engür var ama kadro bu isimlerle sınırlı değil. Sonralarda epey büyük rollerde oynamış iyi oyuncuların çaylaklık halleri de görünüp kayboluyor arada bir.

Dizinin kahramanları üç eski arkadaş. Aynı semtte, Kalamışta doğup büyümüş, aynı semtte okumuş, aşık olmuş ve arada sırada kopsalar da birbirlerini hiç bırakmamış “Üç Silahşör” ün öyküsü bu. 

Hayatı gecelerde geçen müzmin bekar Ali, karısı öldükten sonra kendini işe güce vermiş Fikret ve hayattaki tek varlığı, karısı, kaza sonucu katatonik hale geldikten sonra dünyaya küsen ve ortalardan kaybolan Nevzat. Bu arada Nevzat’ın mesleği polislik, kendisi Başkomiser.  J  Bilmem tanıdık geldi mi.

Bir akşam evine dönüş yolundaki Ali, Beyoğlu'nun arka sokaklarında, uzun zamandır ortalarda görünmeyen Nevzat’ı buluyor. Kendini alkole vermiş Nevzat'ın ortaya çıkmasıyla başlayan öykü, Emniyet'i sarsan vahşi cinayetlerin işlenmesi ve  Nevzat’ın davaya yardım etmek üzere, biraz da Ali ve Fikret'in zorlamasıyla, göreve çağrılmasıyla  devam ediyor.

Bu üç arkadaşın hüzünlü hikayesini, dedektif olan Ali’nin annesi Dürnev Hanım anlatıyor.
Dürnev Hanım da Kalamış’ın eskilerinden. Polisiye yazarı ve  işinde de hayatı tez konusu olacak kadar iyi. Dürnev Hanım, öyküsünü onunla görüşmeye gelen tez öğrencisine anlatırken biz de dinliyoruz.Üç Silahşor'ün üzerinde dolanan kara bulutlar her yeni bölümde yeni yeni cinayetler getiriyor. Öykü ilerledikçe yeni cesetler ve kanıtlar ortaya çıkıyor. Şüpheler yön değiştirip kafa karıştırıyor.  

Ortalara bir yerlere geldiğinizde bir de bakıyorsunuz ki hemen hemen herkesten şüphelenmişsiniz. Her biri yaklaşık 35-40 dakika süren 10 bölümün ardından öykü sürprizlerle dolu bir final yapıyor.
Dizi maalesef yayınlandığı dönemde pek ilgi görmediği için bir sezonda bitirilmiş. Oysa bana kalırsa Türkiye’de çekilmiş olan en iyi polisiyelerden bir tanesi. Hem senaryo, hem oyunculuk (kadrodan da anlaşılabileceği üzere) şahane.

Eksik yönleri yok mu? Tabii ki var. Oyuncuların karakterlere uyum sağlamak için biraz daha zamana ihtiyaç duyduklarını hissettiren bazı ufak teklemeler, montajdaki aksaklıklar, ya da sesteki dalgalanmalara rağmen yapımın artılarının yanında bu aksaklıkları görmezden gelmek kolay oluyor.

Maalesef dizi ne DVD'lerde,  ne de kanalların internet sitelerinde mevcut. Yalnız ne şans ki  10 bölümün tamamı, görüntü kalitesi her ne kadar düşük olsa da,  Youtube'da mevcut. İlk bölümün ilk parçasını da yazının sonuna ekledim. Olur da göz atmak isterseniz diye.

Türün meraklılarına kesinlikle tavsiyedir. Bir gün yayın hakları yüzünden siteden kaldırılabilir. Onun için elinizi çabuk tutun derim. :)

Eveeet ..
Mavi deftere yazılacaklar şimdilik bu kadar.
Sonraki sayfada görüşmek üzere,

Sevgilerle. :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder